27 Mayıs 2012 Pazar

önümde sadece

Önümde sadece 78buçuk merdiven vardı aceleyle asansöre bindim günün yorgunluğunu kapının ardında bıraktım kötü şeyler dışarıda kalır içinde poşet olan hamburgerle kolayı mutfak masasına koydum buz mavisi kotumu yere yakasız gömleğimi kirli sepetine attım pijamalarımla tam tekmil hamburgerin huzuruna çıktım fazladan istediğim alırken ağız burun eğmelerine katlandığım ketçapla mayonezi buzdolabına kaldırdım yirmiyedi oldular şimdiden ama veren çocuğun ağzının üstüne de yerleştirmek istemedim değil Selim seni aradım sonra ben de sana sürpriz yapacaktım ama işte işler uzayacak gibi duruyor dedin gelemem dedin gelsen ne iyi olurdu değil mi Selim erkenden yatağa girdim gece 2'de kan ter içinde uyandım rüyamı hatırlıyorum merdivenlerden hızla aşağı iniyorum ama aynı anda yanda paralel bir merdiven daha var içlerinden biri bodruma iniyor ki bodruma inince tekrar yukarıdan başlamak zorundayım öteki merdiven dış kapıya açlıyor peşimde zihinsel engelli biri var çocukken çok görürdüm bu rüyayı ve çok da korkardım aynı korkuyu kaskatı bedenimde hissediyorum ne o beni yakalayacak kadar yaklaşıyor ne de ben arayı açabiliyorum elini uzatsa yakalayacak korkusu var üzerimde bu korkuyla daha da geriliyorum hep yanlış yolu seçip üst kattan tekrar başlıyorum uzun süren kovalamacanın ardından apartmanın çıkış kapısını buluyorum ellerim titriyor kapının kilidini bir türlü çeviremiyorum arkamı dönüyorum yine o tam kilidi açıp dışarı çıkacakken uyanıyorum film karakterleri gibi elimi yüzümü yıkadım saate ancak o zaman baktım odaya döndüm yerde duran buz mavisi kotu üzerime geçirdim altımdaki pijama yukarı doğru katlanınca farkına varıp önce pantolonu sonra pijamayı çıkarıp tekrar pantolonu giydim üzerime bir gömlek hırka geçirdim 78buçuk merdiven kıvrımlı sokaklar okul yıllarından kalma alışkanlıkla ucuz olduğunu tahmin ettiğim barlardan birine girdim sıradan bir bar biraz sonra içtiğim ikinci ucuz biranın köpüğünde başka hayallere daldım bir Ramazan günü 12 13 yaşlarındayım hava hafif rüzgarlı akşam ezanı okunuyor çok da acıkmamış karnım Yusuf'un okuldan çıkmasını bekliyorum o da 8 9 yaşlarında okul zili çalıyor kapının önünde bekliyorum Yusuf'u kalabalığın içinden çıkarıyorum şaşırıyor eve dönerken yalan söylüyorum bizimkiler yengemlerde biz şimdi eve uğrayıp üstümüzü değiştiricez oradan da yengemlere geçicez diyorum inanıyor eve varıyoruz kapıyı çalıyorum annem açıyor Yusuf şaşırıyor annem neden eve gelmedin acından ölücen sokaklarda diye sitem ediyor hesabı ödeyip çıktım bardan merdivenlerden inerken başka bir eski tarih anısı geldi aklıma ilkokul dördüncü sınıftayım önümde Raci oturuyor biri bir okuma parçası okuyor biz de parmaklarımızla takip ediyoruz Raci ikide bir arkasını dönüp bana bakıyor kesin nerede kaldığımızı kaybetti benden bakmaya çalışıyor diye düşünüyorum o an gözümle takip etmeye başlıyorum parçayı parmağımı da alakasız bir yerde gezdiriyorum Raci daha sık dönüp bakmaya başlıyor onu kandırdığımı düşünürken öğretmen benim adımı söylüyor bir anda kafam karışıyor doğru yeri bulamıyorum ağlamaya başlıyorum bundan sonrasını hatırlamıyorum kapıdan çıktım temiz hava başımı döndürdü hayır karşıdan geçen güzel başımı döndürdü hayır karnım açtı açık bir hamburgerciden hamburger ve kola aldım fazladan da ketçapla mayonez istedim evin yolunu tuttum dış kapıyı açtım önümde sadece 78buçuk merdiven vardı aceleyle asansöre bindim günün yorgunluğunu kapının ardında bıraktım kötü şeyler dışarıda kalır içinde poşet olan hamburgerle kolayı mutfak masasına koydum

“Abi napıyosun?“
“Oğuz Atay okuyorum.“
“Abi uyuyorsun.“
“Gece uykum kaçtı da.“