3 Ocak 2012 Salı

benim garip çaresizliğim

'...Çok isterdim ama yapamam, şiir yazamam. Okumak kimilerine yazmayı öğretir, banaysa yazmamayı öğretti. Şöyle düşünüyorum yani, insanı kendinden geçiren bütün faaliyetlerin nihai amacı, o faaliyeti yapmamayı, o faaliyeti yapmadan da hayatta kalmayı öğretmek olmalı. Edebiyat da bunu öğretmeli, hatta ibadet de. Anlıyor musun? Ayrıca edebiyatçıların, özellikle de şairlerin güzellikle ilişkilerinin sorunlu olduğunu düşünüyorum. Ya ona itaat etmek istiyorlar ya da hükmetmek. Güzellikle birlikte uslu uslu yaşayamıyorlar. Budalalık değil mi sence bu?...'

Barış Bıçakçı

'Zor olanın geride bırakmak eyleminin kendisi olmadığını düşünüyorum, bilakis zor olan, geride bıraktıktan sonra arkaya dönüp bakma eylemidir. Bunu şöyle de açıklayabilirim, Mihayloviç öldü ama Romanoviç yaşıyor. Bizim burada Mihayloviç'i geride bırakmamız doğalken onu unutmamız doğal değil. Tıpkı içinde bulunduğum durum gibi. Bundan sonrası çok daha fazla okumaktan ve yorumlamaktan geçiyor. Bundan başka bellice bir çekincem şu olur ki bir grup insan vardır, sizin küçümsediğiniz, güldüğünüz ve bunu ifade ettiğiniz eylemler içine girerler. Onlar kendilerine göre iyidirler ama siz onları eleştirirsiniz. Size göre siz doğruyu yaşıyorsunuzdur. Daha sonra sizden üstün başka bir grup gelir ve size sizden aşağıda olanları aşağılıyorsunuz diye kızar. Bu insanlarla beraber bir komün oluşturursunuz. Fakat başka bir azınlık vardır ki ne aşağıladığınız gruba, ne sizin onları eleştirmenize ne de diğerlerinin sizin bu davranışınızın karşısında tepki göstermesine ses ederler. Böyle azınlıklar gerçekten vardır.'

Elveda etmek en büyük çaresizliktir. 

Burak B.

Hiç yorum yok: